Mansur Yavaş: “‘Siyasi sebeplerle Allah’ın bir kulunu kapı dışarı ediyorsam, ben şerefsizim, şerefsizim’ dedim. Başka bir adam bulup gelecekler ‘Siyasi nedenlerle…
ankaraBüyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş , Kayseri’de; “Son zamanlarda ağızlarına sakız koydukları şey. Biz ankara 2009’da seçildiysek bunu televizyonda da gösterdiler. İsimsiz, sahte listelerde geziniyorlar. 30 bin kişi işten atılacak… Bu saçmalıkları söylediler. Ben de şeref ve şeref sözü verdim. ‘Siyasi nedenlerle Allah’ın bir kulunu atarsam şerefsiz ve şerefsizim’ dedim. Başka bir adam bulup gelecekler, ‘siyasi nedenlerle attınız’ diyecekler. Neden baba olayım? Şimdi aynı yalanı Adıyaman’da da söylediler. Kamu çalışanına ‘bunlar gelecek, hepinizi işten atacaklar’ dedi. Yeterli değildi. ankara PKK’lılar DHKP’deki sayaçları okuyup faturaları evlerine götürürdü. Evet, ama bu gülünç. Gülmek, gülmek bedava. Yuhalamaktan iyidir…” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bugün Kayseri’de seçmenlerle bir araya geldi. Yavaş burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Seçime gidiyoruz. Seçim bitecek, bu millet kimi seçerse onu seçecek, ondan sonra herkes evine dönecek. İktidar ne yazık ki siyaset yaparken başkalarını hor görüyor, ‘ne anlıyorsunuz? ’ siyaset yapmak neredeyse serbest, seçime girmek serbest ama kazanmak yasak.’’ Bunları size neden söylüyorum? Biliyorsunuz Akşener Bey, parti kurulduğundan beri yapılan saldırılar hakarettir ve karşılığında kimse cezalandırılmaz. Korku ve nefret siyaseti hala devam ediyor. Herkese karalama ama herkese çamur ama ben olaya şöyle bakıyorum Millet İttifakı.” Cumhur İttifakı’ndan hiçbir Allah kulu ağzını açıp “Neden oradasın?” demez onu da tasfiye ederiz. .Temizliğe buradan başlayacağız.Koltuktan kalkmak istemiyorlar bütün sorun burada.Şu anda keşke birkaç ay önce seçimde verdiğiniz sözleri yerine getirseydiniz.Çok iyi olurdu. Bunları yapmış olmanın verdiği rahatlıkla seçmenin karşısına çıkmanız daha güzel.
“ALTI LİDERİN TEK DÜNYASI OLURSA DİYANET KAPANACAK SÖZ VERİYORUM, SÖZ VERİYORUM ANKARA BELEDİYESİ’NDEN AYRILDIM”
İftiralardan biri de ‘Diyanet’i kapatacaklardı’. İşte söylüyorum; Altı liderden Diyanet’in kapatılacağına dair tek bir söz çıkarsa söz veriyorum, Ankara Belediyesi’nden ayrılıyorum ve adaylıktan çekiliyorum. Bu söz ne zaman söylenir? Bu söz mescidin avlusunda söylenmektedir. Tanıdığım düzgün bir Müslümanın ağzından bal damlıyor. Asla ama asla başka bir Müslümana hakaret etmez ve asla nefretten bahsetmez. 2019 yılında aday olduğumuzda yine aynı sözler ile karşılaştık. Arınç Bey eski belediye başkanına ‘Ankara parsel parsel sattınız’ demedi mi? sporKulüp diğer çocuğunun elinde… Dolayısıyla bu kiralardan vazgeçmek istemedikleri için iftira attılar.
“ANKARA HALKINA SUNACAĞIMIZ HİZMETLERİN 1,6 MİLYARINI ALINIP CEPLERİNE KOYDULAR”
‘İşe gelseler üç koyun gütemezler’ diyorlar… İşe geldik. Dört yılda eski dönemin borcunu, 5 kat trilyonunu, hatta özellikle son aylarda müteahhitlere para vererek faizli para çekerek bankalardan müteahhitlere verdikleri parayı bile ödedik. Bizden önceki belediye yönetimi metroyu yönetemediği için Ulaştırma Bakanlığı’na devretti. Sözleşme yaptı. ‘Burayı belediye işletecek, bilet gelirinin belli bir yüzdesini ödeyerek borcunu ödeyecek.’ Sağolsun 28 Nisan’da oturdum kararname çıktı… Eski sözleşmeyle ödeme yapsaydık dört yılda 80 milyon ödemiş olacaktık. Şimdi bizden 1.7 milyar lira aldılar. Bu kimin parası? Mansur Yavaş’a ceza vermediler. Ankara halkına vereceğimiz hizmetten 1,6 milyarı alıp ceplerine koydular.
“BİLMİYORSAN YAPMAZSAK YEMEZSEN ÇOK PARA VAR”
Ankara’da da o kadar hizmet verdik… Spiker ‘Bu kadar parayı nasıl buluyorsunuz’ dedi. Hırsızlık yapmazsan, dövmezsen, yemezsen bu kadar para var. İlk günden itibaren tüm müzayedelerimizi canlı yayınlıyoruz. Eskiden 80 lira olan asfaltı 20 liraya, hala açık ihale yaparak 25-30 liraya yapıyoruz. Beş yıl öncesinden bahsediyorum, sekiz yıl öncesinden. Sosyal yardımı keseceğiz dediler. Ramazan kolisi gibi hazırlanan paketler 158 bin aileye dağıtılıyor. Üzerinde belediyenin yardım aracı olduğu yazıyor. İslam’da bir elin verdiğini diğer el görmez. Bunu hep gösteriş için yaptılar. Geldiğimizde Başşehir Kart çıkardık. Şu anda parayı Başşehir Kart’a yatırıyoruz. Makarna ve bulguru mutlaka yetiştirmiyoruz. O ailenin neye ihtiyacı var kim bilir.
“ANKARA’DA BİR ELİN VERDİĞİNİ GÖRMEDEN YARDIM YAPILIYOR”
16 bin öğrencinin servis ücretini biz ödüyoruz. 15 bin öğrenciye kantin parası veriyoruz. Pandemi döneminde 70 bin öğrenciye 10 GB internet hediye ettik. Bundan sonra devletimiz 15 Mayıs’tan sonra internet verecek. Ben de diyorum ki, neden şimdi vermiyorsun, neden o zaman vermedin? Okulları kapattılar, pandemi döneminde 918 köyün tamamına internet bağladık. Ayrıca öğrencilere kırtasiye yardımı da yapıyoruz. Dolayısıyla şu anda Ankara’da bir elin verdiğini bir el görmeden yardım yapılıyor. Şimdi ülkede tamamen aynı olacak. Aile Ek Sigortası gelecek, hiçbir çocuk aç yatmayacak. 2 yıldır Ankara’da 200 bin aileye doğalgaz yardımı yapıyoruz. 17 aydır o çocuklar proteinsiz kalmasın diye her ailenin kartına birer kilo et parası yatırıyoruz. 35 bin çiftçiye tohum yardımı yapıyoruz. Bağış yapıyoruz. Gübre yardımı yapıyoruz. Verdiğimiz 600 milyon desteğin karşılığında Ankara’nın 35 bin çiftçisi geçen yıl itibariyle 4,5 milyar lira kazandı. Çılgın projelerimiz yok. Çılgın projemiz Ankara’dan aldığımızı Ankaralılara vermek, Ankaralıları zenginleştirmekti. Şimdi kendi belediyemizde ürettiğimiz sıvı gübre ve fidanları Kahramanmaraş’a gönderiyoruz. Biz de oradaki çiftçilerin ayağa kalkmasına yardımcı oluyoruz.
” GÜLMEKTİR. Gülün Gülmek Bedava”
“KANLI ELLERİN OYUNUNU İSTEMİYORUZ”
‘Hayır, PKK’lılarla görüştüler, ne yaptıklarını bilmiyorum.’ PKK’lılarla en çok kim konuşuyor? Şimdiye kadar en çok görüşülenler onlar. Dün ‘Öcalan serbest bırakılacak’ diye uydurma bildiriler dağıttılar. 6 siyasi parti olduğu sürece Allah’ın hiçbir kulu bebek katilini ölüme götüremez. Kanlı teröristleri kimse alt edemez. Bağışlama yasası budur. Ama iddialı bir şekilde söylüyorum, yaparlarsa yine yaparlar. HÜDA-PAR Genel Başkanı’na Meclis’te ‘yemin edecek misiniz’ diye sorduklarında ‘bakacağız’ dedi. PKK’nın bu konudaki görüşleri ile HÜDA-PAR’ın bu konudaki görüşleri arasında bir fark var mı? Tuğrul Türkeş dün “Sözlerini kabul etmiyorum” dedi. Bülent Turan bugün ‘İttifakın içinde değil’ dedi. Bu ne diyet ne de lahana turşusu. Yani, daha fazla fırsat varsa, herkes gelecek. İstanbul seçimlerinde iktidar yetmiyor. Yedek kuvvetleri sahaya sürdüler. Osman Öcalan’ı TRT’ye getirdiler. Bebek katilinden bir mektup getirip televizyonda okutmuşlar. Bir senaryo oynanır. Kandil’de Millet İttifakı’nı zor durumda bırakacak konuşmalara başlandı. Ben de diyorum ki, kanlı insanların oyununu istemiyoruz. 6 tertemiz siyasi parti yan yana geldi. 2400 maddelik bir Mutabakat Zaptı oluşturdular. Bu metin dışında kim ne derse desin saçmalıyor. Bu nefret politikasından bıktık. Biz kimseye hakaret etmiyoruz. Eleştiri en doğal hakkımızdır. Vaatleri yerine getirmek en doğal hakkımızdır. ‘Yapamaz’ dediklerine inanmayın, çok daha güzel olduğundan emin olmak için buradayız.”
